2017'de Ne Kadar Engelli Personel Alınacak?







Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu: Temmuz sonu itibarıyla Allah nasip ederse 6 bin engelli vatandaşımızı kamu istihdamıyla beraber buluşturacağız.





Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Temmuz sonu itibarıyla Allah nasip ederse 6 bin engelli vatandaşımızı kamu istihdamıyla beraber buluşturacağız." dedi.





Soylu, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) hibe desteğinden yararlanılarak, engellilere yönelik yürütülen faaliyet kapsamında Serdivan ilçesinde yapılan simit fırınının açılış törenine katıldı.





Bakan Soylu, İŞKUR'un geçmiş yıllardaki durumunu, sürecini, vatandaşın gittiği zaman hangi ilgiyle karşılandığını, bugün de meseleler karşısında nasıl çözüm ürettiğini hep birlikte takip ettiklerini söyledi.





İŞKUR'un 1 Ocak'tan 12 Mayıs'a kadar 355 bini aşkın kişiyi iş sahibi yaptığına işaret eden Soylu, "Bu yıl hedefimiz, 1 milyon civarındadır. İnşallah bu hedefimize hep birlikte ulaşacağız. 2002'de iktidara geldiğimizde kamuda çalışan 5 bin 777 engellimiz mevcuttu. Bugün ise tam yüzde 753 artışla birlikte 43 bin 959'a ulaşmıştır." diye konuştu.





- Engellilere müjde





Engelliler Haftası dolayısıyla bir müjde vermek istediğini dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:





"24 Nisan'da, dünyada ilk kez yapılan, daha önce özürlü sınavı olarak bilinen ama Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) olarak nitelendirdiğimiz, bu konuda dünyada ilk kez öncelik yaptığımız bir süreç içerisinde şunu ifade etmem gerekir ki yaklaşık 75 bin vatandaşımız 24 Nisan'da yapılan EKPSS'ye girmiştir. Temmuz sonu itibarıyla inşallah Allah nasip ederse 6 bin engelli vatandaşımızı kamu istihdamıyla beraber buluşturacağız ve temmuz sonu itibarıyla 6 bin insanımıza daha kamuda istihdamı sağlayan bir anlayışı gerçekleştireceğiz."





Sadece kamuda değil, özel sektörde de özellikle engelliler konusunda çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Soylu, 2002'deki 28 bin engelli istihdamının, yüzde 285 civarında artışla 82 bine çıkarıldığını bildirdi.





İş ve iş yerinin engelli vatandaşlarla uyumunu sağlayacak birçok projenin altına imza attıklarını belirten Soylu, şunları kaydetti:





"Gerek mesleki eğitim gerek mesleki teknik eğitim konusunda binlerce projenin altına imza attık, bu uyumlaştırmayı sağlayan anlayışı gerçekleştirdik. Yine 544 engelli kardeşimizin iş yerlerinin açılması, hem kendilerinin hem de istihdamın sağlanması için kaynak tesis edilmiş, yaklaşık 27 bin 840 engelli vatandaşımıza mesleki eğitim verilmiş ve bunun yanında 2016'nın nisan ayında 125 kendi işini kurma projesi ortaya koyan engelli kardeşimizin projeleri onaylanmış, mesleki eğitim ve rehabilitasyon amaçlı yaklaşık 80 projeye de 4,7 milyon lira kaynak ayrılmıştır. Bu bir politikadır. Bu politika, insanı odağa alan, insanı merkeze alan bir politikanın kendisidir ve biz bunu sürdürülebilir kılma konusundaki irademizden şu ana kadar bir an sapma ortaya koymadık."





- "Kaos ve istikrarsızlık bekleyenler, muradına ulaşamayacak"





Türkiye'yi parçalamaya, ülkenin istikametini, büyüme ve bütün dünyayla kucaklaşma iştahını kesmeye çalışanlar varken, hep beraber yeni bir bereket ve istihdam kapısının açılışını gerçekleştirdiklerini dile getiren Soylu, "Bilmenizi istiyorum ki kaos ve istikrarsızlık bekleyenler bu beklentilerinde hiçbir zaman istedikleri murada ulaşamayacaklar." dedi.





Türkiye'nin, Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, Avrupa dahil etrafındaki bütün coğrafyanın denge ülkesi ve merkezi olduğuna işaret eden Soylu, onun için ilk günden daha fazla gayret göstermeleri ve çok çalışmaları gerektiğini bildirdi.





"2023-2071 projeksiyonuna ulaşmak istiyorsak, dünyanın ilk 10 büyük devletinden biri olmak istiyorsak, yaptığımız büyük projelerle büyük adımlarımızı gelecekle buluşturmak ve gelecek neslimize iyi bir emanet bırakmak istiyorsak çok çalışmalıyız." diye konuşan Soylu, "24 saatin 19-20 saati, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız, bütün erkan, herkes büyük bir gayret ortaya koymaktadır. Milletin bize verdiği emaneti hakketmek, ona layık olmak, o emanetin gereğini yerine getirmek için büyük bir gayret ortaya koymaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.





Avrupa'nın bir taraftan "vize serbestisi getireceğini" söylediğini diğer taraftan "Türkiye'de hiçbir olay olmuyormuş, onların da fitneleriyle birtakım gelişmeler olmuyormuş, Türkiye terörle mücadele etmiyormuş" gibi "Siz Terörle Mücadele Kanunu'nu değiştirirseniz ancak bunu yaparız" şeklinde bugüne kadar getirmedikleri bir şartı önlerine koyduğunu anlatan Soylu, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.





Soylu, "Bırakın vizeyi, tüm Avrupa'yı bize bağışlasalar, tüm Avrupa'yı bize bağlasalar, biz terörle mücadelede ortaya koyduğumuz azim ve iradeden bir milim sapma gerçekleştirmeyiz. Bunun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Her zamanki ayak oyunlarını, samimiyetsizliklerini ve her zamanki 'Acaba biz bundan ne kar elde ederiz, nasıl etrafımızdaki ülkelerin zayıflamasına sebebiyet verecek adımlar atarız ki yarın istediğimiz müdahaleleri yapabilme gayretinde oluruz' düşüncesinden vazgeçmiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.





- "Saflarımızı sıklaştırmalıyız"





Türkiye'nin 2 milyon 700 bin Suriyeli vatandaşı misafir ettiğini belirten Soylu, bunun bir üstünlük değil, medeniyet, insanlık, tarih ve her zaman karşı karşıya kaldıkları imtihanlardan kalan bir haslet ve özellik olduğunu söyledi.





"Suriye'deki kardeşlerimiz deniz marifetiyle Avrupa'ya gitmeye başlayınca, sanki orada on binlerce insanın Esed tarafından katledilmesi onlar tarafından duyulmamış gibi 'Aman biz ne yapacağız' diye etekleri tutuştu." diyen Soylu, şöyle devam etti:





"Şimdi bir taraftan vize muafiyeti, diğer taraftan Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye-Avrupa arasındaki münasebetlerinin regülasyonun sağlanması, bütün bunlarla ilgili farklı şartları ortaya koyuyorlar. Ne olacak? Yardım edecekler. Ne kadar? 3 milyar avro. Türkiye, bugüne kadar 10 milyar avronun üzerinde kendi imkanları, kaynaklarıyla 2 milyon 700 bin kardeşimize tarihin, coğrafyanın ve insanlığın sorumluluğuyla sahip çıkmıştır. Bugüne kadar hiç gıkını bile çıkarmadı. Bunu bir bereket ve rahmet kapısı olarak gördük. Bu, Avrupa'nın bugünkü sorunu değil, onların medeniyetinden, kültürü ve anlayışından tevarüs eden, insan haklarında konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanlar, en ufak bir sınavda karşı karşıya geldiklerinde maalesef gerçek yüzlerini ortaya çıkarıyorlar. Saflarımızı sıklaştırmalıyız, günlük meseleler üzerinden fırtınalar koparıp ülkemizin gidişatını ve istikametini bozmaya çalışanlara müsaade etmemeliyiz."





Daha sonra açılışı gerçekleştiren Soylu, kürekle fırına simit attı. Soylu, ikram edilen simitten yedi.





Bakan Soylu, ilçede bir engellinin işleteceği halı yıkama merkezinin de açılışını yaptı.